28 Eylül 2009 Pazartesi

DİKİŞ MAKİNASI GICIRTILARI 10

Saat 23 30 suları , günlerden cuma
İstanbul'da meltemi şeker bir eylül akşamı ,
Kalabalık Talimhane'den,Turgay Ciner Grubunun oteli olan Lares Parkd'an henüz çıkmış,
genç bir kardeşimle Atatürk Heykeline doğru evlerimize gitmek üzere yol almakdayız..
komadan çıkamayınca dört organı ile diğer insanlara hayat vermiş genç bir kızı anmaktayız !

Rahatsızlığımdan dolayı Belimde korse ve elimde baston olduğu halde karşıdan karşıya geçmek üzere yaya gaçidinin başında azalan saniyeleri gözlemlemekdeyim, Etrafdan bazı tanıyanların zerafet gülümsemeleri ve selamlamaları bir başka kreması oluyor gecenin.

Kırmızı
DUR!
sarı
HAZIRLAN!
Yeşil
Geç ?

Ağır aksak adımlarla yaya geçidini aşmaya çalışırken;
Vişne çürüğü fanilalaı ve siyah pantalonlu,
1.75 boylarında, esmer, genç bir delikanlı
suratıma bordo kasımpatı demetini dayayıp, Güneydoğu Anadolu şivesi ile
' ' Abe , sevdigunin bagğşı için alan be, '' deyiveriyor,
Bir an şaşırıyorum.
Göz hizamın altında kalan çiçeklerin ardında Taksim meydanı zemini kayboluyor.
Başımı geri çekince yakın mesafede benzer 3-5 çiçek satan delikanlı daha gözüme çarpıyor,

Eve gitmekde olduğumu, ihitiyacım olmadığını belirterek
Atatürk Anıtına doğru Taksi bulmak üzere yoluma devam etmeye çalışıyorum ,
işte tam o anda, bu millete hep yengeç gibi illetlik etmiş bu kayıp güruhun veledi zinası suratıma bir tokad vurup , çiçeği havaya fırlatıp, elimdeki henüz çalmakda olan cep telefonunu kapdığı gibi koşarak caddeyi gerisingeri geçip, karanlık bayır aşağı sokaklardan birine dalıp kayboluveriyor.. Hani şu pompalı tüfekle vatandaşın sokağa indiği sokaklara !

İlk şoku atlatınca derhal çiçekçilerin yanındaki bir bakkala girip hattı kapattırıp oradan gerisin geri gördüğüm ilk polise ulaşıyorum ,

Yer Taksim Meydanı Atatürk Anıtı 25 Eylül 2009 mübareklerin Cuması!

Maviş Kırmızı çakar minibüsün içinde büzülmüş bir memur var ,
O da görüşme yapmakda!
Camı tıklatıyorum , başını kaldırınca telefonunu kapatıp camını aralayarak mennuniyetsiz bir ifade ile cevap veriyor:
-''Nevar ?''
-Bakın Biraz önce şöyle şöyle oldu yardımınıza ihtiyacım var !
-Şu ilerdeki memura git,

-Birkaç adım adım daha attığımda yerde oturmuş arap kızları ile ingilizcesini geliştiren çelik yelekli memura ulaşıyorum , elinde kağıt bardak yanında seyyar çaycı olduğu halde bir kez daha olayı anlatıp yardım istiyorum ,

_'' Arabaya git söyle''
- Ordaki arkadaş beni size yolladı ama !
_ Ben burdan ayrılamam , Heykelden ayrılmamız başka işe bakmamız yasak!

KENDİSİNİ KORUYAMADIĞIMIZDAN
HEYKELİNE NÖBETÇİ KAFA DİKTİRDİĞİMİZ HEY ATAM!
KALK DA BAK BİR!
CAN VERDİĞİN SARAYIN MÜŞTEMİLATINDA AHIR DUVARINI YASA DIŞI YIKIP
KENDİNE ÇALIŞMA OFİSİ YAPANLAR NELERE KADİR ?
ÜSTELİK OVAL DEĞİL DÖRTKÖŞE OLDULAR AMA DÜNYADADIR BİL Kİ AHİR !

Sancım ve şaşkınlığım yerini yavaş yavaş kin ve kızgınlığa bırakmak üzere!
Arabaya geri dönüyorum ve arkadaşdan anonsla yardım istemesini rica ediyorum !

- ANONSA YASAK KARDEŞİM !
- peki ne yapmalıyım?

Hemen arabanın yanında çimlerde oturan iki vatandaş pür dikkat bizi izlemeye başlıyor!
O arada kepli ve göbekli mavi gömleği süslü düğmeli bir memur daha yanaşıyor.

-Ne var kardeşim ?

Sil baştan olup biteni anlatıp kendimi tanıtmaya çalışıyorum

- Tamam , İstiklale gir Ağacamii'nin karşısından sola ,sonra 2, sağa Beyoğlu karakolu orda
git ifade ver burdaki kameralardan üç ay içinde bulurlar !

-Bak kardeşim senin valinin karısınında elbisesi benden çıkar ,
yürüyecek halim olsa dert değil
derdim telefonda değil
sadece içinde bir çok önemli kimliğin fotografları problem , Başta SN SEMRA SEZER olmak üzere sn Başbuğun eşi dahil bir çok korunan ismin şahsi bilgi ve görüntüleri var !
Lütfen bir ekip çağırın !

-VER BAKAYIM KİMLİĞİNİ !
memuruna uzatıp
- ŞUNUN GBT SİNE BAK!
Diyerek nüfus kağıdımı memuruna verip ve arkasını dönüp yürüyüp AKM' doğru ilerliyor amir!

Yerdeki vatnadaşdan minibüsün plakasını henüz kapattırdığım telefon numarasına mesajlamasını rica ediyorum , vatandaş ise hemen hazır zaten !
elbet yeni hat gelir, elbet o plaka bana ulaşır , olma dı mı i o gün o saattde o GBT girdisi zaten belli değilmidir?

Bu durumda , bu Kentin Taksim meydanındaki taksi başına 225 tl haraç alarak kaçak durak çalıştırına bilin bakalım hangi zihniyetdir?

İnceleme sonucu kimliğim bozuk bir surat ifadesi ile bana uzatılıyor:
Baba Adı Sungur Tekin
ana adı Güner
Nüfüs kaydı kadiköy
doğum Ankara 57
pek rastlanamaz bu şehirde artık değil mi ?

-Gidebilrimiyim şimdi ?
- Amire sor
_ Neden siz cevap vermiyorsunuz ?
- Verdim ya kimliğini git demek işte git işine be !

İşte kızları ile silah atınca ejeküle olan zihniyet !
İşte Karılarına avanta elbisenin hayalini kuran hakimiyet!
Helal değil hakkımdaki zilliyet !
İşte size yep yeni bir başka piç Cumhuriyet !

Artık o cep telefonundaki bilgiler sizin korumaya çalıştığınız bir çok insanın şu an kim bilir kimin eline düşmüş güvenlik ihlalini belirler !

BUNDAN BÖYLE BEN O KASIMPATILARINI SENİN LEŞİNİN KATAFALKI NİYETİNE OKUNASI BELANIN GELECEĞİNE SUNMAZ MIYIM?

SORUMLUSU BEN DEĞİLİM !
BİZ DEĞİLİZ!
YETENEKSİZSİNİZ !
BİLİNKİ HEPİNİZE YETERİZ !

Barbaros Şansal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder