27 Ağustos 2009 Perşembe

DİKİŞ MAKİNASI GICIRTILARI 05

Bazen, namus gazı misali, gazoz şişesinde sunulmaya çalışılan hayatları
gıpta ile değil gıdaymış gibi algılamak da var düş kurmanın sınırsız özgürlüğünde;

İşte o günlerden birindeyim ben yine ...

Hisar pavyonun rutubetli helalarına sıkışmış yazar çizer rimellerini akıtmasın maskara gözyaşları olarak duyacaklarınız..

Şişirilmiş dudaklara sürünmüş domuzyağı aşklar ile değilki zaten şevhet.
70'lerdeydi donsuz tiyatrocular, adı ''Parçala Behçet'' !

Konsomatristlerin bağnaz kafalara sunduğu tepsi de organlar değil ki rüyalarımız,
Apış arası ekmek parası olmuş artık şişko milli komedia'mız.

Düş yakamdan bit misali bre kahpe felek..
Varoşlara sapmadan belden aşağı vurmadan
Bu kez yamak belki Duşanbe'den de ses verecek, es geçecek !!!

Biliyorum ki pek karmaşık girdim lafa,
Ardından ne geleceği şu an inanin ki muamma.
İçimden geldiği gibi klavyeden aksa her vuruş bilgisayar ekranıma,
birazdan kırışıksız duygular çarşaf çarşaf size de ulaşacak nasılsa !

Tamam kendimize gelelim ,
Bir meşk ile şevklenip biraz mestlik dilenelim ,
fa-i la tun, fe-i lun,
Yürü serv-i revanım Cuma'dan izin alıp sazendeler ile hep birlikde Sadabad'e gidelim..

Saçma olsun varsın hayat .
Nasıl olsa herkes de, her seferde aşklar olacakdır küflü bayat.
Her tazeden gün gelir geçer deli gönül,
Sonra, otu boka banar porselen tabaklarda bize heyhat !

Aç gönlüne bir ışıklık derzli delik,
Koy yanına birkaç etmez şahsiyet iki zalim ki metelik
Her keseye mamaulden dola bakalım efelik
Vur tokmağı aklına, titret kıvrımlarını, dimandadır tutuksuz serserilik ...

Ne söğüdün optik görüntüsüdür saplanmış huzur kapıda kilitli denklik ,
Yorganın, bohçan olsada yamalı kırkpareden depdelik
Umuduna yeşersin jakobenist nobran beylik
Sen gül be dost. Gülüm ol diken bende epeydir sivrilmiş bak mertlik !

Durma çağla, çaydan geçen dere ol,
Sana mı yok kahrmanlık öyküsü bol.
Mazlumlarda gezmesin sefalet kol,
İşte gerçek sen isen, sen sende kal ki senden ol !

Dursa parmaklarım kilit olup her tuşda,
Sözler sürüklense de çerçevesiz düşlerimin ardında,
Hafızam beni artık horuldamaya zorlasa da
Sen de gel, el ver, bendeki benden beni al da benim ol !

Terzi yamağı bir ağustos sonu iş sonrası meşk öncesi 2009 İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder